Hayatla iletisimde: Hayırlı bi iş mi, domatesini al da gel

10 Kasım 2010 Çarşamba

Hayırlı bi iş mi, domatesini al da gel

Okurken dinlemelik

Para ile bir ev alabilirsiniz ama yuva alamazsınız
Bir saat alabilirsiniz ama zamanı alamazsınız
Bir kitap alabilirsiniz ama bilgiyi alamazsınız
Bir ilaç alabilirsiniz ama sağlık alamazsınız
Bir gazete alabilirsiniz ama haber alamazsınız
...

İşte görüyorsun okuyucu
Para değersizdir
Aslında tüm sıkıntılarımızın kaynağıdır
Seni tüm acı ve sıkıntılardan uzak tutmak isterim
Tüm paranı bana yolla bu dertlerle uğraşma
Ben senin yerine sıkıntı çekerim
Nakit olursa sevinirim

Daha önce uyanık, pardon sadık, arkadaşlarınız tarafından telefonunuz böle bi mesajla titreşmediyse de artık biliyorsun :)

Bu giriş az bile okuyucu.
'O kadar çalışıyorum, ailem yolluyor, e bunlar nereye gidiyor'un hesapları arasından çıkamıyorum.
Zaten zengini de, fakiri de ben parası olan öğrenci görmedim, nereye gidiyor sorusuna cevap verebilenin izine ise rastlanamadı bile.
' E evde para kalmamış!!!!! 'la açılan konudan sonra başladı her şey.
Kimseden de destek çıkmadı, çıkamadı tabi ki.
Özetle evcenek battık da diyebiliriz.
Ben demiştim zaten market alışverişini abarttık diye..
Bi marketle de bitmiyor bu iş ya neyse.
Kirayı bayram dönüşü versek yea diye ev sahibini iknayı veya en olmadı valizi göstermeden kapıdan çıkabilme planları üzerinde yoğunlaşıyoruz; nasılsa bayram dönüşü Hanya (öle bi yer varsa) ve Konya yollarından geçmiş olacağız.
Bir diğer gündem maddemizse faturalar.


Şimdilerde doğal gaz ve suyla ev sakinlerini vuran kasırganın ardından elektrikten gelecek güneş, değilse bile hafif yağmur haberlerini bekliyoruz.
7-24 açık laptoplarımıza, çalıştırdığımız onca makineye rağmen iyimseriz.
Kara haber tez duyulur çünkü, bak hala gelmedi.
Biliyorum ben saçma ama lütfen tesellime laf etme okuyucu.

Hatırlarım da annemlerin muhabbetiydi bunlar.
'Şu markette un ucuz diğerinde de yağ kampanyadaymış' derlerdi konuşurlarken, bizimse 'bi ceket gördüm kampanyadaymış, bi pantolon aldım ki fiyatına inanmazsın'la sınırlıydı alışımız verişimiz.
Birde baktım ki dün yaa bu bizim pazarda ne kadar pahalı, marketten alsak daha iyi sankilerle uğraşıyoruz.
Ah annem yaa dedim.
Sorumsuz kızın şimdi sorumluluğun alasıyla meşgul.
Ama gerçekten pazar mı, ya paranı ya canını mı belli değil.
Sorarım bi domatesin kilosu 5tl olabilir mi yaa?!


Tek taş hayallerim değişiyor, e yaşam şartları naparsın :)


Yok maalesef yok; şöyle zengingillerden, ailesi beni sevmeyipte verelim parasını toz olsun diye çekimi hazırlayan, bi sevgilim de yok.

Bu markanın Türkiye temsilcisi de diyebilirsin artık bana.
Sanırım para durumu düşünce espri seviyesi de ona eşlik edebiliyor işte.


Aslında bana hep 'minyon tiplisin', 'aaa ünivesiteye mi gidiyosun, sölemesen anlamazdım'
gibisinden aşağılamalar yapıldıysa da 
(Hatta ben tatile eve gittiğimde bir gün karşı komşu teyze balkondan seslenir:
-Kızım ne vardı liseyi dışarda okuyacak ananın dizinin dibinde olaydın ya?
-??!!!?
-Şimdiki gençlerin de gözü dışarda.
-Ben üniversite okuyorum (rezil ettin mahalleye be, olmayasıca) teyze!
-Erken mi başlattılardı okula seni?)
işte bu bayram bunu avantaja dönüştürmeyi düşünmüyor değilim.
Şööle saçlarımı iki örsem de uygun bişeyler giysem harçlık kapar mıyım ki?
Denemek gerek..

Bu yazının kitap tavsiyesi de George Orwell'in Paris ve Londra'da Beş Parasız adlı eseri olacak.
Aklıma o geldi işte nedense :)
Yazarın en sevdiğim eseri Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'tür onu da anmadan geçmeyeyim nası okunası bir yapıttır kendisi anlatılmaz, okunup görülür.



Bir postun daha sonuna gelmişken günün anlam ve önemi üzerine;



10 yorum:

  1. Kızma ama bence parayla her şey alınıyo :)

    YanıtlaSil
  2. yaa ben zaten okadar dedim evdekilere yemezler bunu başka bişey bulalım da yazim ama yok :P

    YanıtlaSil
  3. olur mu onun içinde ver parayı organ mafyası halleder

    YanıtlaSil
  4. Paraya çok fazla değer yüklendiğini düşünüyorum altı üstü bi kağıt parçası olduğunu düşünce insanların bu kadar dert yaratması saçma geliyor:) Bu arada ben de üniversiteyi bitirdim yeni mezun oldum dediğim bi amca lise mi diye sormuştu:D

    YanıtlaSil
  5. inanırsakolurbence; bir kağıt parçası evet bazı şeylerin yanında adını bile anmamak gerekiyor ama o da lazım işte naparsın :)
    benim yaşadığım zorlukları bilemezsin gerçekten de yok öle bi küçük görünümüm üstelik
    polis ehliyetime baktı bana baktı sonra bu bikaç kez tekrarlandı ve merkezden sordurttu da öyle inandı daha bugün!
    sonra sigara almak istesem mutlaka kimlik sorarlar
    onu geçtim bölümümü öğrenen üniversiteliyim diye attın da bu kadar da sallanmaz ki der! anlatsam daha neler var
    bu arada amma dertliymişim ben, döktürdüm gece gece :P

    YanıtlaSil
  6. napolyon ne demişş para para para:)

    YanıtlaSil
  7. Gazi mustafa kemalin sözü mükemmell drukiyyes..

    YanıtlaSil
  8. O kadar gezer tozarsan olur böyle işte bir günde yerinde durduğunu görmedik uzun süredir yoktum ama yine değişen olmamış:)

    YanıtlaSil
  9. MODA GEZGİNİ; drukiyyes de ne demiş benim benim hepsi benim :P:P
    her sözüne bayılıyorum ben, seninde beğenmene sevindim

    nam-ı diğer Big Dreams; boşver onu ahmetim senin benden az kalır yanın olsa tamam dicem haklısın ama biliosun kendini dimi :)

    YanıtlaSil

Fikr-i Beyan: