Blog alemindeki ilk mimim hayırlı uğurlu olsun.
Sevgili DOZ BÜYÜCÜSÜ beni mimlemiş, sağolsun.
Her zamanki o blog senin, bu blog benim geziyordum ki, yazısını okurken birde baktım ben!
Birgün bir mim alacağımı biliyordum da, hatta diyordum ki ben başlatsam bi tane de ama şu anki bu anlamsız otuz iki diş halim neden bende çözemedim okuyucu.
Mim konusu garip alışkanlıklarınız ve yapamadıklarınız.
Bir düşüneyim.
Her yere her zaman geç kalma gibi bir alışkanlığım var, ben erken çıksam da mutlaka bir şey olur yine geç kalırım.
Sadece siyah renk oje kullanırım.
Etrafımdaki kızların aşık olunca yaptıklarını duyduğumda eleştirrim, yeri gelir alay ederim ama nedense aynı hataları bende yapıyorum.
Bana sınavın nasıl geçti sorusu sorulmaz.
Okuduğum kitapta, izlediğim filmde, en çok da otobüste aşık oluncak birini bulurum.
Kitap veya filmse senaryoyu bize uyarlarım, otobüsse bir hikaye yazarım; otobüsten inince her şey biter.
Mesaj yazarken l harfini büyük yazarım.
Eski sevgilimle mesajlaşırken küçük l'yi ı zannetmişti, ve bu kücücük şeyden büyük kavga çıkarmıştık. Barıştığımızda ona yazdığım tüm mesajlarda l'yi büyük yapardım. Sonra alıştım öyle kaldı, küçültemiyorum.
Eve bırakılmaktan hoşlanmam, hatta ben bırakırım.
Bunun hikayesi çok uzun hiç girmiyorum.
Bir de elimin altında kitap, aklımda ilk fırsatta bunu izleyeceğim dediğim bir film, mesajlaştığım birisi, bulunduğum yerde müzik, önümde o an yiyebileceğim bir tatlı ve bir hedefim olmadan asla yapamam.
Şimdilik bunlar aklımdakiler.
Zaten zamanla ben yazdıkça daha neleri anlatacağım okuyucu :)
Veee önüm, arkam, sağım, solum sobe; saklanmayanı mimle:
Big Dreams
livean
ZEYNO
alali
Kolay gelsin, klavyenize kuvvet diyorum.
Mim denilince aklıma geldiğinden bu yazının dinlemeliği
tatlım teşekkür ettim yazdım bile ;))
YanıtlaSil"Mim" Benim için "Yedi önemli, ya da ilginç şey"
YanıtlaSil1. Zır zır ağlayan çocuğun kulağına bir şeyler fısıldayarak onun zırrrrrrlamasını anında kesebilirim. Yanaklarında gülücükler başlar.
2. Seversem sevilirim. Döversem dövülürüm. Bir arap atasözünde ifade edildiği gibi yaşarım. "Men dakka dukka" "Çalma kapıyı çalarlar kapını" atasözünü daima dikkate alırım.
3. Terazisi hassas olan dostlarla arkadaşlık kurarım. Onların terazileri patetes soğan tartmayacağına göre; altın ve mücevherat tartacaktır. Dengeli hayat duyarlı ve tutarlı yaşamaktan geçtiğine inanırım.
4. Dokuz karpuzu bir koltukta taşımayı severim. Yazarım, çizerim, canlandırırım.
5. Çocuklarla çocuk, yaşlılarla yaşlı olurum.
6. Mızıka çlmayı severim. Çantamda en az beş on tane mızıka taşırım. Nerede bir sümüklü çocuk görsem ona hediye ederim.
7. Pozitif yaşarım. Müsbet duygular yansıtırım. Organik yaşamayı severim. Pazarda kurtlu elma ararım. Elmanın sağlam yerinden ısırırım. Kurtlu tarafında yaşayan kurtçukların hayatiyetini devam ettirmesini isterim.
Not; Bu "mim" olayı ile bir şey demek isterim. Eski yazıyla yazılmış bazı evrakta önemli yerler için "mim" harfi kullanılmış. Çünkü arap "elif ba" sında "mim" harfi vardır. Acaba diyorum; mühim kelimesinin baş harfi de mim olduğuna göre, mühim'in mim'i mi esas alınmış. Önemli yedi şeyi aklıma gelenleri yazmış oldum. Sürçi lisan ettiysek affola..
Çok teşekkür ediyorum :) herkesinbirhikayesi çok yazarlı oldugundan, leanderstower da yazacagım, orda göremezsen diye not düşmek istedim :)
YanıtlaSilSon madde benim için de geçerli, kesinlikle yaşama sebebi.. Eskiden ben de sadece siyah oje sürerdim, şimdi senelerimi o renkle geçirdiğimden olsa gerek, hiç içimden gelmiyor :)
YanıtlaSilBu arada mim için teşekkürler, yazdım az önce :)
YanıtlaSilyazdım bir de, yazarlık daveti gönderdim mailine, bir bakarsın..
YanıtlaSilliveanım; keşke bloğun herkese açık olsaydı da okunabilseydi süpper olmuş
YanıtlaSilbloğunda yazdım buraya da yazıyorum :)
profösör; senin mimin de güzelmiş paylaştığın için teşekkürler, tahminin doğru olabilir araştırmak lazım öğrenmek için
LeaNDer; yazını gördüm orda da yazdım ama tekrar teşekkürler yazdığın için mailime baktım ama çok fazla facebook maili vardı arasından zor olur diye bayram dönüşüne bıraktım
francesca mckennitt; teşekkürler yazdığın için banada arada başka renk sürdürüyorlar sıkılan arkadaşlarım bakalım ben ne zaman sıkılacağım, ya da sıkılacak mıyım :)
hhhi negzel senin blogun yeaaa of :( ;))
YanıtlaSilhedefim olmadan asla yapamam diyosun bu güzell bi söz tuttum:)kitap,film,müzik ve tatlı harika..geç kalma alışkanlım var diyosunn bu senin asil duruşunu gösteriyor.harikasınn drukiyyes:)iyi bayramlar sevgiler
YanıtlaSilBayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
YanıtlaSilKüçük balık, yiyecek bir şey sanıp süratle atıldı çapariye. Önce müthiş bir acı duydu dudağında... Sonra hızla çekildi yukarıya. Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü. Neye benzerdi acaba gökyüzü. Balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu ve küçük balık anladı yolun sonunun geldiğini. Koca denizlere sığmazdı, oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız dostlarına değiyordu ister istemez. Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine. Yavaşça karardı dünya; başı da dönüyordu. Son kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu.
YanıtlaSilİşte tam o sırada eğilip aldım onu, yürüdüm deniz kenarına. Bir öpücük kondurdum başına. Sade bir törenle saldım denizin sularına. Bir an öylece baka kaldı, sonra sevinçle dibe daldı gitti. Teşekkürü de ihmal etmemişti, birkaç değerli pulunu avuçlarımda bırakarak. Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme: "Neden yaptın bunu?" diye sorar gibiydiler.
"Bir gün" dedim, "Bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük balık kadar çaresiz, son ana kadar hep bir ümidim olsun diye."
Ümidinizin kalmadığı anlarda, bu hikâyeyi düşünüp, teselli bulabilirsiniz.
Ben senin nelerini bilirim kima anlatıyorsun:) liveanın yazısını bende çok beğendim ama ona söleyeceğine sende diğer bloğunu herkese açmalısın bence dimi daha güzel;) ayrıca bu ilk mimin olmuyor çünkü diğerinde mim yazıların var ispiyonlarım:D
YanıtlaSilteşekkür ahmet sen bizim bloğa uğrarmıydın :)
YanıtlaSilkatılıyorum diğer bloğun insanlara açılmalı diyorum
çok gecikmiş olcak benimki ama yarın yazıyorum söz :D blogu kapattım açtım bi şeyler oldu ama burdayım artık :D
YanıtlaSilMim ne ola ki? Bacım sen bizi mimlemiş idin, mümkünse biz de sizi mimleyelim. Hani kötü bir şey olsa bu kadar sevinmezdin. İyi bir şey herhal. Nasıl yapılıyorsa göster yapalım, ayıp ettin. Duydum sıkıntını yazayım dedim kusura bakma. Blogumuza da bekleriz...
YanıtlaSilÇıyan ( patavatsız eşşek, cahil cühela)
LoLLa; şimdi senin bloğuna baktım bende, yazılarını çok beğendim, artık takipteyim :)
YanıtlaSilMODA GEZEGENİ; cok tesekkürler, geçmiş bayramını kutlarım :)
Profösör; süpper bir hikaye, bende sık söylerim umudunuzu hiç kaybetmeyin diye burda paylaştığın için tesekkürler
Big Dreams; canım açtırma kutuyu bana ben neler anlatırm kim bilir :)
bu bloğun ilk mimi olduğu için öyle yazdım
ve liveanım; diğer blog çok daha özel onu herkese açamam tabiki de
Çariçe.; yazdığın için tesekkürler bende eski bloğun linkini vermişim mimlerken, yenilemiş oldum böylece :)
FREEDOM; bloglarda mim olayı şöle işliyor:
YanıtlaSilbir konu hakkında sana mim geldiyse o konuyla ilgili bir post yazıyorsun, sonra da yazarlığını sevdiğin, bir de o yorumlasın bakalım dediğin kişileri mimliyorsun o da aynı konu hakkında yazıyor
ben bloğunuzu takipteyim zati, çok eğleniyorum okurken, iyi yazılar diliyorum
arada sizleri de bloğuma beklerim :)
Mimi hala anlamadım. Zaten blog olayı da kasıyor beni. Önemli değil yeter ki içimizi dökelim. Amaç bu.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Bir film yorumlayayım da parmaklarını yi. Varsa özel yorum istek şeysi, kabul edilir. Marlon abiden baba' yı şeyedeyim diyeceğim de kasar biraz. Daha hafif takılayım.
Çıyan ( Güzel olduğu kadar küstah serseri)
yazmasan da olur :)
YanıtlaSilben yine de bloğunu beğenmiş, mimlemiş olayım
özel istek mi iyiymiş, bir düşüneyim bloğunda yazarım
aslında marlonumdan bi film şeyedebilseydin iyidi ya :P