Bundan bir kaç yıl öncesi kampa katılmıştım ailemin zoruyla.
Pazarlık yapmıştık adeta.
Ço..ok istediğim bir şey vardı, kampa git ve senin olsun demişlerdi.
O zamanlar hiç istemesem de, bir çaba göstermesem de şimdilerde iyi ki gitmişim dediğim; bir çok dostlukların temelini attığım, kendi başımın çaresine bakmayı öğrendiğim ve hayata biraz da farklı bakış açısı getirebildiğim bir deneyim olmuştu benim için..
İşte o dostluklardan bir kaçı bana zahmetsiz elde ettiklerimin değerini bilmeyi öğretti.
Daha ilk günümdü, tanışıp kaynaştığım kızla yemek sırasındaydık.
O alıp kayboluverdi bir ara bende boş bulduğum ilk masaya ilerledim.
Sonra uyardılar beni o masa dağıtıma en yakın olduğu için görme engellilere ayrılmış.
Tanıştığım kızın yardım ettiğini gördüm bu masaya, bende yardım ettim, tanıştım o masanın sakinleriyle.
Aslında kendime yardım ediyormuşum bir yandan, şimdiye kadar hissetmediğim kadar gördüğümü; şimdiye kadar bilmediğim kadar işe yaradığını hissetmiştim taşıdığım gözlerin, o an.
Sonra uyarıyla kaldırıldığım masaya davetle oturmaya başladım.
Hepsinin hayalleri vardı, benim gibi gitmek istedikleri bölümler, gelecekte yapacakları meslekler..
Sevdikleri aktörler vardı, sadece sesinden tanıdıkları..
Bu ne renk diye sormadan giyinemeseler de,
hangi renk neyle gider bilirlerdi.
Benim gözlerim olmadan nasıl yapabileceğimi hayal bile edemediğim konularda tecrübeliydiler.
Bu ne renk diye sormadan giyinemeseler de,
hangi renk neyle gider bilirlerdi.
Benim gözlerim olmadan nasıl yapabileceğimi hayal bile edemediğim konularda tecrübeliydiler.
Ben bakmadan anlayamazdım kimin geldiğini, duymazdım en küçük duygu değişimini..
Aklımda fazla tutamazdım bir şeyi,
anlamazdım Microsoft Reader'ın dilinden.
Bakıp da görebildiklerimi anlatırdım,
dinlerdim hissedip, bilebildiklerini.
Neden derneklerinin ismi 'Altı Nokta' konulmuş onu keşfettim, parmaklarımın ucuyla okuyabildiğim harflerden alfabeyi öğrenerek.
Filmler dinledik beraber, şarkılar söyledik kampı ayağa kaldırarak.
Birlikte bakamasak da bu dünyaya; birlikte yaşıyoruz diyerekten.
Ne güzel günlerdi, şimdi hepimiz ayrı şehirlerde finalleri bekliyoruz :)
Bu yazıyı bana yazdıran, o günlerimi gülümsemelerle hatırlatana gelince;
Seni de bu dünyayı onların gözünden bakmaya çağırıyorum.
Tüm okuyucuları, yolu bu sayfaya düşenleri öncelikle bu siteyi görmeye, daha sonra nasıl bu hayatı paylaşabiliriz düşünmeye davet ediyorum :
Çok naif, hassas bir yazı...henüz şimdi okumak nasip oldu ,tesadüfen çıktı karşıma 2011 de yazmışsın ama 2014 te okumak nasip oldu umarım yazmayı bırakmamışsındır kalemine sağlık......(Bilge)
YanıtlaSil