Hani bir yere giderken dönüp dönüp odada sanki gözünden kaçan bir şeyler ararsın ya,
Hani bir kafeden çıkarken son kez masaya bakarsın ya,
Hani bir şeyler yokmuşçasına bir daha valizini kontrol edersin ya,
Hani hattında tl bitince konuşamadıkların içinde kalır ya,
Hani çok beğenip almak istersin de kredi kartının limiti izin vermeyince kasada bırakırsın ya,
Hani....
İşte son bir aydır neden böylesine eksiklik hissettiğini soruyorsan sana cevabım belli:
ben yoktum, yazamadım :D
Biliyorum çok iddialı bir giriş ama naparsın egom düşük bu aralar az yükselteyim dedim.
Ve sen evet sana diyorum muhalefet olduğu kadar acımasız okuyucu, mümkünse hayır bir aydır hiç olmadığım kadar iyiydim deme; gelip gidip bu yazıyı okuyup altında itiraz eden yorum görmeyip egomu yükseltme planlarımı alçaklara uğratma sakın!
Siper et yorumlarını dursun bu kişiliğime akın!
Doğacaktır başka özgürce yorum yapabileceğin yazılar, hakkın
Kimbilir belki yarın, belki yarından da yakın :)
Deyip uzuncadır yazmayınca az psikopatlaşan haliyet-i ruhiyyem'i bi kenara bırakarak gelelim yokluğumda bile beni unutmayan blog arkadaşlarımdan aldığım mim ve ödüle.
Bloggerlar arasında eşi bulunmaz insan deep bana bir mim ve bir de ödül bırakmış.
Ama bazı yazılarını sonradan sildiği için göremedim blogunda, tabi ki benden kaynaklı bi durum, çoktandır yokum.
Çok teşekkür ederim.
Ve sevgili okuyucum, sevdicekli insan negzel bana yorumları gibi güzel mimler bırakmış, teşekkürler.
Bir tanesine başlayayım.
Mimimizin konusu; Hangi çizgi film karakteri olmak isterdiniz?
negzel, girlythings ve huyumkurusun olmak üzere üç güzel insan; okunası blogger bana bunu yazsın demiş, daha ne duruyorum ben, teşekkür eder yazarım.
Ben çocukluğumda ne kadar çizgi film varsa hepsini izlerdim, istisnasız.
Bir ara anlatıp burda nostalji yapmayı düşünüyorum, yakındır.
Ama esas söylemem gereken bu 'çocukluğun' biraz uzun olduğu gerçeği :)
Hala da versinler animasyon, versinler çizgi film.
İçimdeki çocuğu yaşatmak adına tabi, sen ne sandın okuyucu
O yüzden şimdi vereceğim karakter son gözdelerimden biri olacak:
Wall-e, nam-ı diğer Vol-i
Kaç defa izlemişimdir, kaç defa bağrıma basasım gelmiştir :)
e-e-eeee-vaaa diye dolanır ortalarda en içten duygularıyla.
İzlenmesi şiddetle tavsiyemdir.
Çok az repliği vardır ama en sevdiğimi paylaşayım:
"Ama orada hayatta kalamazsınız!
-Ben hayatta kalmak değil, yaşamak istiyorum."
İkisini aynı şey olarak görmeyenlerden olman dileğiyle okuyucu.
Ve son bir şey daha;
Döndüm uleeeeyn! :D