Bir gün bir mektup aldı her biri.
Gönderen kısmında Fermat yazılı, içinde de bir soru.
-bu sayıların arasındaki bağlantıyı bulabilmekti soruları.
Sadece sorunun cevabını bilenlerin katılabileceği, asrın en büyük sırrının çözüleceğini vaat eden bir toplantı davetiyesiydi aslında gelen.
Heyecanlıydılar, cevabı bekletmeden yolladılar ve ellerinde kabul edildiklerine dair yer tarif eden bir pusula, yola koyuldular.
Bu Fermat gizemli olduğu kadar sembollere de meraklıydı.
Kabul edilen her bir adayın kendisi gibi bir kod adı olmalıydı.
Hilbert, Pascal, Galois, Olivia...
Ünlü matematikçilerin isimlerini seçerken sadece matematiğe yaraşır bir davet vermek amacında mıydı? Yoksa isimlerin seçilişi rastgele değil miydi?
Bu olasılıklarla beraber işler seçilenlerin buluşma noktasına gitmeleriyle daha da karıştı.
-yalnız üçü de aynı kadına mı yazıyor bunların?
Onları bekleyen Pisagor'u kullanarak devam etmeleri gerekiyordu yolculuklarına.
Rastgele olmayan şeylerden biri de davetlilerin seçimiydi.
Meşhur Goldbach Hipotezini bilir misiniz?
Yaklaşık üç yüz yıldır çözülemeyen, o tüm matematikçilerin hayalini kurdukları ne ispatlanabilen ne de aksi iddia edilebilen hipotezi?
Filmimiz de böyle bir soruyla başlıyor okuyucu;
"Asal sayıları bilir misin?" diyerek.
Her çift tam sayının asal sayıların toplamı olarak yazılabileceğini ortaya atmıştı Goldbach.
İmkansızı başaran matematikçi filmde bize küçük sayılar için kolayca gösterilebilen eşitliğin tam sayılar kümesinin elemanlarının sonsuz olmasından ve büyük sayılar için kolayca toplamı şeklinde yazılabilecek asal sayılar seçmenin zorluğundan bahsediyor.
Evet, tam üstüne bastın, işte hipotezi çözen elemanımızla tanıştın.
Nasıl yani diyorsun, değil mi?
İşte böyle de bir skandal haberle giriyoruz hikayeye.
Peki adamımız davetliler arasında olmasını genç yaşta bu başarıyı sağlamasına mı borçlu,
yoksa birbirinden zeki dört matematikçimizin başka ortak noktaları da mı var?
Azzz sonra değil, hemen şimdi :)
Matematikçilerimiz sonunda Fermat ile tanışıyor tanışmasına fakat o da ne?
Kendilerini bir kapanın içinde buluvermesinler mi?
Verilen soruları zamanında çözemezlerse bir ölüm tuzağına dönüşecek olan odada hangi sırlar açığa çıkacak, kahramanlarımız sorular ve inanılmaz tesadüfler karşısında nasıl terler dökecek?
İşte bunların hepsi filmde. İzle okuyucu.
-işin içinden çık çıkabilirsen.
Fark ettim ki blogda hiç bölümümle ilgili şeyler paylaşmıyormuşum.
Sevdiğim filmlerden de paylaşamıyorum sık sık.
Bundan sonra benden sık sık goldbach duyarsın okuyucu :)
Tabi ki şaka, esas alanımdan başka her bir şeyle uğraştığımdan ona vakit kalmıyor ne yazık ki.
Film ise tam seyretmelik, harika dönüm noktalarıyla dolu, sadece matematikçilere yönelik ağır ispatlar yerine basit mantık problemleriyle herkese hitap edebilecek bir film.
Küp serisinden sonra bir daha böyle film gelmez sanırdım, iyi ki yanılmışım.
Hem bilgi sahibi oluyor, hem heyecanla şimdi ne olacak diye bekliyor hem de ekran başından soruları çözmeye uğraşıyorsunuz.
Filmde geçen sorulardan örnekler;
Bir kutuda naneli şeker,diğerinde anasonlu şeker, sonuncuda ise anasonlu ve naneli
karışık şeker vardır.
Kutuların üzerinde "Nane", "Anason" ve "Karışık" yazan etiketleri vardır.
Satıcıya tüm kutuların etiketlerinin yanlış olduğu söylenir.
Satıcı kutuların içeriğini bulmak için en az kaç şeker almalıdır?
Hava geçirmeyen bir odanın içinde bir ampul dışında da üç tane anahtar vardır. Yalnızca birinin ışığı yakmaktadır. Kapı kapalıyken, anahtarlara istediğiniz sıklıkta bakabilirsiniz. Ama kapıyı açtığınızda, hangi anahtarın lambayı açtığını söylemeniz gerekir.
Bir öğrenci öğretmenine sorar: Kızlarınız kaç yaşında?
Öğretmen cevap verir: Eğer yaşlarını çarparsanız 36 eder. Eğer toplarsanız, kapı numaranız eder.
Öğrenci protesto eder: Bu bilgi yeterli değil.
Öğretmen cevap verir: Haklısın, en büyük olan piyano çalıyor.
Kızlar kaç yaşındadır?
Soruların cevapları mı?
Elbette filmde saklı :)